Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) enerji yatırımlarına engel olmasına ilişkin konuştu. Aydemir, Türkiye’nin petrol ve doğalgaz konusunda dışarıya bağımlı olduğunu belirterek, “Yatırımların mutlaka ama mutlaka artması lazım. Bu alandaki yatırımların önüne kimsenin geçmemesi lazım. Oysa CHP öyle davranmıyor. CHP tam tersi çevrecilik etiketini koyarak HES, GES enerji alanında ne yatırım varsa, onlara bir tahdit getiriyor. Ya mahkemeye götürüyor ya nümayişlerle insanları kışkırtma noktasına taşıyor. Yusufeli Barajı çok çarpıcıdır. Ayın 5’inde su tutulmaya başlandı, 8 sene önce bitmiş olabilirdi. 2005’ten 2013’e kadar bir mahkeme sürece yaşandı. Danıştay engel koydu. O süreçleri aşabilmek için 8 yıl geçti. Şu anda 1.8 milyar kilovat saat enerji üretecek. Yakın zamanda İstanbul’da açıklama yapıldı. İSKİ’nin yıllık ihtiyacı 1.3 milyar kilovat saat. Yani İSKİ’nin ihtiyacının çok fevkinde enerji üretecek. Koca İstanbul’u enerji bağlamında rahatlatan bir proje” ifadelerini kullandı.
"Enerji yatırımlarının önüne kim çıkıyorsa, millete ihanet ediyor demektir"
Türkiye’nin enerji ihtiyacının arttığına dikkat çeken Aydemir, “Ülkemiz gelişiyor, kalkınıyor. Böyle olduğu zaman da enerji ihtiyacı artıyor. CHP’nin bunlara mani olmaması gerekiyor. 638 adet hidroelektrik santrali inşa etmişiz. Bizimle beraber yüzde 21’lik ihtiyaç giderilmeye başlandı. Sırf muhalefet edeceğim diye, AK Parti’ye karşı duracağım diye ülkenin geleceği adına, evlatlarımızın geleceği adına şekillenecek zemini yok etmektir bu. Ülkemizi enerji koridoru haline getirmişiz. Bakü -Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattı bütün bunlar, TANAP ne için yapıldı? Biz bunları ülkemizin geleceği için yapıyoruz. Eğer bağımlı bir hal devam ederse, sıkıntı yaşarız diyoruz. Yusufeli Barajı daha erken bitseydi, enerji maliyetlerine o nispette aşağı indirme noktasında katkısı olurdu dedim. Olmamışsa, gecikmişe CHP’nin günahı yok mudur burada? Bunların bitmesi durumunda istihdama çok ciddi katkısı var, üretime çok ciddi katkısı var. Muhalefette böyle bir sorumluluk yok. Sadece yıkma, yok etme üzerine bir siyaset anlayışı güdüyorlar. Enerji yatırımlarının önüne kim çıkıyorsa, millete ihanet ediyor demektir. Özellikle çevre etiketini kullanarak, yatırımları engellemek demek bu milletin geleceğine, geleceğinin çok daha müreffeh olmasına mani olmak demektir. Yusufeli Barajı da o anlamda çok önemli sembol değer ifade ediyor. Yusufeli Barajı sekiz yıl gecikmeseydi, yaklaşık 20 milyar kilovatsaatlik ilave enerji ülkemizin ekonomisine katılacaktı” şeklinde konuştu.
